Biyoteknoloji ve Sağlık Sektöründe Devrim Niteliğinde Yenilikler
Biyoteknoloji, sağlık alanında devrim niteliğinde yenilikler sunmaya devam ediyor. Yapay organ ve doku üretimi, organ nakli bekleyen milyonlarca hasta için umut ışığı olurken, Türk bilim insanları ve uluslararası uzmanların öncülük ettiği çalışmalar, bu alanda çığır açtı.
Kök hücre teknolojisi, 3D biyoyazıcılar ve doku mühendisliği, biyoteknolojinin sağlık sektöründeki en büyük başarı hikayelerinden biri olarak öne çıktı.
KÖK HÜCRE VE 3D BİYOYAZICILARLA YENİ BİR DÖNEM
Biyoteknoloji, hücre ve doku biyolojisi, moleküler biyoloji, genetik ve mühendislik disiplinlerini bir araya getirerek doğal yollarla üretilemeyen organ ve dokuların laboratuvar ortamında geliştirilmesini sağladı.
DOKU MÜHENDİSLİĞİ VE BİYOUYUMLU MALZEMELER
Doku mühendisliği, biyoteknolojinin en yoğun çalışılan alanlarından biri. Laboratuvar ortamında hücre kültürleriyle canlı dokular üretmek, bu alanda temel hedef. Biyouyumlu ve biyobozunur malzemeler, doku üretiminde iskele görevi görüyor.
İngiltere’deki Imperial College London’dan Prof. Dr. Molly Stevens, biyomalzemeler üzerine yaptığı araştırmalarda, “Vücudun kendi hücreleriyle uyumlu, eriyebilen malzemeler geliştiriyoruz. Bu malzemeler, doku onarımını hızlandırıyor ve organ fonksiyonlarını destekliyor” açıklamasında bulundu. Stevens, özellikle kemik ve kıkırdak dokularının yenilenmesinde büyük ilerlemeler kaydedildiğini belirtti.
ORGAN NAKLİ KRİZİNE ÇÖZÜM
Dünya genelinde her yıl yaklaşık 120 bin organ nakli yapılıyor. Ancak organ bağışı eksikliği nedeniyle milyonlarca hasta bekleme listelerinde hayatını kaybediyor. Biyoteknoloji, bu krize çözüm sunuyor. Çinli biyoteknoloji şirketi Sichuan Revotek’in maymunlara başarıyla nakledilen 3D baskılı damarları, bu alandaki umutları artırıyor. ABD’li Johnson & Johnson ise biyoyazıcılarla kemik implantları ve menisküs dokusu üretimi için çalışmalarını sürdürüyor.
Şirketin baş araştırmacılarından Dr. Jennifer Lewis, “Biyoyazıcılar, organların sıfırdan üretilmesini sağlayarak nakil süreçlerini kökten değiştirecek” dedi.
ETİK VE HUKUKİ SORULAR
Biyoteknolojideki bu hızlı ilerlemeler, beraberinde etik ve hukuki tartışmaları da getiriyor. Genetik bilgilerin mahremiyeti, yapay organların güvenliği ve biyoteknolojik ürünlerin erişilebilirliği, uzmanların üzerinde durduğu başlıca konular.
Oxford Üniversitesi’nden etik uzmanı Prof. Dr. Julian Savulescu, “Biyoteknoloji, insan hayatını kurtarma potansiyeline sahip, ancak bu teknolojilerin adil dağıtımı ve kötüye kullanım riskleri ciddi şekilde ele alınmalı” uyarısında bulundu.