Yunus Ülger
ALMANYA – Almanya’da Sol Parti’den (Die Linke) ayrılıp parti kuracağını duyuran Sahra Wagenknecht’in ardından, Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) üyesi ve Anayasa Koruma Dairesi eski Başkanı Hans-Georg Maassen de, yeni bir parti hazırlığında olduğunu açıkladı.. Hıristiyan Birlik Partilerine (CDU/CSU) yakın duran ancak bu partilerin politikaların hoşnut olmayan Değerler Birliği (Werte Union) başkanı da olan Maassen, yeni parti ‘ihtiyacına’ sebep olarak CDU ile CSU’nun ‘temel değerlerinden uzaklaşmasını’ gösterdi.
‘CDU/CSU SOL POLİTİKA İZLİYOR, MERKEL ÇOK ZARAR VERDİ’
Alman Haber Ajansı’na (DPA) yazılı bir açıklama yapan Maassen, yeni parti girişimini CDU ile CSU’dan kopma olarak niteledi. Bu iki partinin ‘sol politikalar’ izlediğini savunan Maassen, eski başbakan Angele Merkel’in ülkeye çok zarar verdiğini, şimdiki CDU Başkanı Friedrich Merz’in de Merkel’in çizgisini sürdürdüğünü ileri sürdü. Merz’in siyasi bir dönüşüm başlatamadığını savunan Maassen, kuracağı partinin ‘sağdan soldan tüm partilerle koalisyona hazır olduğunu’ bildirdi. Son aylarda sağ popülist açıklamalarıyla sıkça gündeme gelen Maassen, faşist parti Almanya için Alternatif (AfD) ile koalisyona açık olduğunu söyledi. Değerler Birliği’nin 4 bin üyesi olduğunu belirten Maassen, 20 Ocak’ta yeni parti için üyeler arasında oylama yapılacağını açıkladı. CDU’nun ihraç süreci başlattığı Maassen’ın partisine uzmanlar ve medya pek şans vermiyor.
‘ANA AKIM PARTİLER İHTİYACA KARŞILIK VERMİYOR’
Berlin’deki Bilim ve Ekonomi Vakfı uzmanı Dr. Yaşar Aydın, iki yeni parti kurma girişimiyle Alman siyasi partiler sisteminin parçalandığını belirtti, bunun Türkiye’nin 90’lı yıllarına benzediğini söyledi. Toplumun da bir ‘altüst oluş sürecinden geçtiğini’ ifade eden Dr. Aydın, “Kartlar yeniden karılıyor. CDU/CSU’dan hoşnutsuzluk AfD’yi ortaya çıkardı. AfD de yeterli olmadı ki, Maassen çıktı ortaya. Sosyal Demokrat Parti’den (SPD) kopuşlarla Sol Parti oluştu, bu partiden de Wagenknecht’in partisi çıkıyor” dedi.
Dr. Aydın, Almanya’da yeni parti kurma girişimlerine temel sebep olarak, ana akım partilere güvensizlik ile bunların toplumun temel sorunlarını çözüm bulamamış olmalarını gösterdi. Bu sürecin dünyanın birçok ülkesinde gözlendiğini hatırlatan Dr. Aydın, liberal demokrasi ile neo liberal ekonomi politikalarının sınırlarına dayandığını, dolayısıyla sorunları çözemediğini söyledi. Ne var ki, ana akım partilerin bu iki pradigmada ısrar ettiğini, eleştirilere de kulaklarını tıkadığını ifade etti.
Dr. Aydın, yeni parti girişimlerine Almanya özelinde ikinci bir sebep olarak, Almanya’nın nüfusunun azalmasını ve göçmenlerin oranın artmasını gösterdi. Ülkede göçmen kökenlilerin oranın yüzde 25 dolayında olduğunu belirten Dr. Aydın, şu tespitlerde bulundu: “İnsanlar, ‘İleride nasıl bir toplum olacak? Kendi ülkemde yabancı mı olacağım?’ sorularını yöneltiyorlar. Populist çevreler de bu kaygı ve korkuları pompalıyor. Sol politikacılardan da populist açıklamalar geliyor. AfD de bu kaygı ve korkulara yanıt vermemiş olacak ki, yeni parti kurma girişimleri var.”
‘NEO LİBERAL SİSTEM İNSANLARDA KORKU YARATTI’
Ruhr Bölgesi’nin Essen kentinde bulunan Türkiye ve Uyum Araştırmaları Merkezi Vakfı (TAM) uzmanı Caner Aver de, yeni parti kurma girişimlerini neo liberal ekonomi sistemine bağladı. Bu sistemin son 20 yılda güçlendiğini, insanlarda da öngörüsüzlük ve gelecek korkusuna yol açtığını, eski kalıplar içinde kalan yerleşik partilerin bu sorunlara çözüm üretemediğini söyledi. Aver, “Bu gelişmeler, Fransa’da sol ve muhafazakar partileri sildi, üçüncü yol olarak Macron’u seçti. Ne var ki, o da pek başarılı olamadı, gelecek seçimlerde büyük bir olasılıkla sağ populist Le Pen kazanacak” görüşünü ifade etti. Almanya’da da SPD, Yeşiller ve Hür Demokrat Parti’den (FDP) oluşan koalisyon hükümetinin kendi kendine muhafelet yapmasının, gerekli reformları frenlenmesinin, uç sağ ve solu güçlendirdiğini söyledi.
Maassen’ın kuracağı partiye fazla şans vermeyen Aver, Sahra Wagenknecht’in başarı şansını daha yüksek görüyor. Sosyal adaletsizlik ve göçmenlerden hoşnutsuzluk sebebiyle Maassen’ın doğu eyaletlerinde yüzde 5 oy sınırını aşıp AfD ile koalisyon yapabileceğini, Almanya çapında yüzde 5 oy sınırını aşma olasılığının çok düşük olduğunu belirtti.