Şeyh Hikmet El Hicri: Dürzi Liderin Değişen Rolü

“`html

Suriye’nin güneyindeki Süveyda bölgesindeki son dönem kriz ve istikrarsızlık, adı sıkça duyulmaya başlanan Şeyh Hikmet El Hicri’yi öne çıkardı. Daha önce Suriye’nin Dürzi toplumu için ruhsal bir lider olarak tanınan El Hicri, Esad sonrası Suriye’de önemli bir siyasi figür haline geldi.

El Hicri’nin bu yükselişi, Suriye’nin siyasi dinamiklerindeki değişimin bir yansıması.

Eski Baas Partisi döneminde göz ardı edilen ya da rejime entegre edilmiş mezhep liderleri, son gelişmelerle birlikte daha görünür ve etkili hale geliyor.

Şimdi merak edilen, Şeyh Hicri’nin tutumunun, Dürzi toplumunun genel durumunu ne ölçüde temsil ettiğidir.

El Hicri’nin Latin Amerika ile güçlü bağları dikkat çekiyor.

Şeyh Hicri, 1965 yılında babası Şeyh Salman Ahmed Hicri’nin görevde olduğu Venezuela’da doğdu.

Venezuelalı eski parlamenter Adil El-Zughir, BBC Mundo’ya verdiği demeçte, “Lider, merhum kardeşi ile birlikte Venezuela pasaportu taşıyordu ve ben de üyesi olduğum büyük Dürzi kökenli Venezuelalılar topluluğundandı,” açıklamasında bulundu.

Dürzi internet sitesi Al-Emama’ya göre, genç yaşlarda ailesiyle birlikte Suriye’ye dönüş yapan Şeyh Hicri, 1985-1990 yılları arasında Şam Üniversitesi’nde hukuk eğitimi aldı.

Ürdün merkezli Syria Direct haber kaynağının bildirdiğine göre, 1993’te yeniden Venezuela’ya dönen El Hicri, 1998’de ise Dürzilerin ruhani merkezlerinden olan Qanawat kasabasına yerleşti.

Dindar ve muhafazakar bir ortamda büyüyen El Hicri, Dürzi toplumunun önde gelen liderlerinden biri olarak tanındı.

2012 yılında ağabeyinin ani ölümü sonrasında Dürzi dini lideri olarak “Şeyh Akil” unvanını aldı.

Esad’dan Muhalefete Geçiş

BBC Arapça servisinin haberine göre, Şeyh Hicri, 2012 yılından bu yana Suriyeli Dürzilerin ruhani liderliğini yürütüyor. O dönem devrik Beşar Esad yönetimiyle yakın ilişkileri olduğu bildiriliyor.

Syria Direct’e göre, 2012’de Şeyh Hicri, “Beşar, ülkenin ve Arapların umudusundur,” şeklinde bir açıklama yapmıştı.

İç savaş döneminde dini lider, Dürzilere Esad’ın yanında silahlanmaları için çağrıda bulunmuştu.

Ancak 2021 yılında Suriye Ordusu’ndan bir generalle yaptığı telefon görüşmesi, ilişkilerini gerginleştirdi ve Esad rejimiyle arasına mesafe koymasına yol açtı.

Şeyh Hicri’ye, “sözlü hakaretler” yapıldığı iddiaları sonrası Süveyda’da protestolar başlamış ve bu durum yönetim güçleri tarafından sert bir şekilde bastırılmıştır.

Esad’ın beklenmedik düşüşü sonrası Hicri, yeni hükümete temkinli bir iyimserlikle yaklaştı. Ancak son aylarda Dürzi mahallelerinde patlak veren çatışmalar, Hicri ile yeni hükümet arasındaki ilişkileri gergin hale getirdi.

Hicri, Mart ortasında “Şam hükümetiyle herhangi bir uzlaşma söz konusu değil,” açıklamasında bulundu.

Şu anki Suriye yönetimini “her bakımdan aşırılıkçı” olarak nitelendiren Hicri, yeni ordunun masum insanları hedef aldığına dair suçlamalarda bulundu ve bu durumu IŞİD’e benzetti.

Mayıs ayında Washington Post’a verdiği demeçte Hicri, İsrail’e karşı tutumların gözden geçirilmesi gerektiğini ve düşmanın İsrail olmadığını söyledi:

“Suriye’de yıllarca bu retorikle yaşadık. Şimdi iç meselelerimize odaklanmalıyız,” diye ekledi.

Son açıklamalarında, Ahmed Şara yönetiminin, “tekfirci milisleriyle halkını hedef aldığı”na dikkat çekti.

Yaşananları “sistematik bir katliam” olarak tanımlayan Hicri, sivilleri korumak amacıyla “derhal uluslararası müdahale” çağrısı yaptı.

Şeyh Hicri’nin bazı meselelerdeki değişen tutumlarına, Dürzi toplumunun bazı kesimlerinden tepki geldi. Çünkü Hicri’nin sözleri, toplulukta yer alan diğer dini liderlerin görüşleriyle örtüşmüyor.

Dürzi Tek Tanrılı Toplumu ve ilgili yetkililer, geçici bir açıklama yaptı. Diğer Suriyeli Dürzi alimler Şeyh Hamud Hanawi ve Şeyh El Carbu, son çatışmaların ardından “milli birliğe bağlı kalmayı” vurguladı.

Açıklamada, Dürzi topluluğunun, “birleşik bir Suriye’nin ayrılmaz parçası” olduğu belirtildi ve ayrılık çağrılarının reddedildiği ifade edildi.

Venezuela’daki Dürzi Topluluğu

19. yüzyıl sonlarından 20. yüzyıl ortalarına kadar binlerce Dürzi, Suriyeliler ve Lübnanlılarla birlikte Venezuela’ya yerleşti. O dönemin ekonomik fırsatları onları cezbetti.

Eski Venezuela Milletvekili Adil El-Zughair, “Babam 1950’lerde ekonomik nedenlerle Venezuela’ya geldi,” diyor. “Diğer pek çok göçmen gibi, bu kişiler de yoksulluktan kaçış arayışındaydılar.”

Ancak, Hugo Chavez destekçisi El-Zughair, Dürzilerin Güney Amerika’ya göçünün yalnızca ekonomik sebeplerle açıklanamayacağını belirtiyor:

“Venezuela, dini çatışma yaşanmayan bir ülke olarak dikkat çekiyordu. Bu nedenle toplumun tüm kesimleri Dürzileri kucakladı.”

Venezuela’daki Dürzi nüfusunun, ülkeden yaşanan göç dalgalarından önce 300 ila 500 bin civarında olduğu tahmin ediliyordu. Bu rakam, Orta Doğu dışındaki en büyük Dürzi topluluğunu temsil etmekteydi.

Başkent Caracas çevresi, petrol zengini bölgeler ve Margarita Adası, Dürzilerin yoğun olarak yaşadığı yerler arasında bulunuyordu.

Chavez ile Hükümete Yakınlık

Hugo Chavez 1999 yılında iktidara geldiğinde, Venezuela’daki Dürzi toplumunun yönetimle olan bağlantıları güçlendi.

Bu bağlamda El Aysimi ailesi önemli bir rol üstlendi. Tarık El Aysimi, Chavez döneminde İçişleri Bakanlığı ve Valilik yaptı, ayrıca Venezuela Ulusal Petrol Şirketi’nin başına geçti. Nicolas Maduro döneminde ise ekonomiden sorumlu başkan yardımcılığı yaptı. Ancak şu an hapiste ve yolsuzluk suçlamasıyla yüzleşiyor.

Kız kardeşi Haifa El Aysimi ise savcı olarak görev yapıyordu ve aynı zamanda Venezuela’nın Uluslararası Ceza Mahkemesi nezdindeki büyükelçisiydi.

Venezuela’daki Dürzi topluluğunun yanı sıra, Suriye’deki Venezuela etkisi de oldukça belirgin.

Örneğin, Süveyda’ya “Küçük Venezuela” veya “Süveydazuela” gibi adlandırmalar yapılmaktadır.

Adil El-Zughair, “Süveyda’nın nüfusunun yaklaşık %20’sinin Venezuela kökenli olduğunu” belirtiyor ve kentin Venezuelalı ürünler satan işletmelerle dolu olduğunu ekliyor.

Hugo Chavez, 2009’da Suriye’yi ziyaret ettiğinde Dürzi kentine uğramış ve burada “Süveyda benim için ev gibi,” demişti:

“Süveyda, Venezuela gibi; Suriye de Venezuela’nın evi ve kardeşidir.”

“`

Related Posts

Bodrum’daki vahşette gerekçeli karar açıklandı: Cinayette D vitamini ayrıntısı

Bodrum’da annesi Figen Bezmez’i öldüren 18 yaşındaki Doğukan D.’ye verilen 24 yıl hapis cezasının gerekçeli kararı açıklandı.

Avrupa Birliği ile Fransa davalık oldu

Avrupa Birliği’nin yürütme organı olan Avrupa Komisyonu, ürünlerin üstüne yapıştırılan ve geri dönüştürme talimatlarını içeren etiketlerin AB yasalarıyla uyuşmaması dolayısıyla Fransa’ya dava açacak.

Manavgat’ın ardından Şile’de de ‘seçim’ oyunu: Son anda önlendi

İstanbul Şile Belediye Meclisinde, CHP’li belediye başkanı Özgür Kabadayı’nın tutuklanarak görevden uzaklaştırılmasının ardından yapılan oylamada, CHP’li Meclis Üyesi Sacit Terzi başkan vekilliğine seçildi. Akıllara Özgür Özel’in anlattığı “Manavgat” olayı geldi.

TIR kaydı, yol kapandı: Uzun araç kuyrukları oluştu

Ardahan’da sağanak yağış nedeniyle kayganlaşan yolda kayan TIR, yolun trafiğe kapanmasına neden oldu. Kaza nedeniyle bölgede uzun araç kuyrukları oluştu.

Yenipazar Belediyesi’nden Daha Temiz Bir Çevre İçin Yeni Çöp Konteynırları

Yenipazar Belediyesi, Türkiye Belediyeler Birliği tarafından hibe edilen 60 yeni çöp konteynırını teslim alarak çevre temizliğine katkıda bulundu. Başkan Malik Ercan, konteynırların belirlenen noktalara yerleştirileceğini duyurdu.

SON DAKİKA: Antalya’ya yeni operasyon: Üç gözaltı

Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik yapılan rüşvet operasyonunun yeni dalgasında üç kişi gözaltına alındı.